Proje kapsamında inşa edilmesi hedeflenen 10 gemiden birinci ikisi Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi (ASFAT) ana yükleniciliğinde İstanbul Tersanesi Komutanlığında inşa ediliyor. TCG AKHİSAR ve TCG KOÇHİSAR gemileri, birinci sac kesitinden yalnızca 17 ay sonra ileri düzeyde donatılmış ve en kısa müddette liman kabul testlerine başlayacak formda birlikte denize indirildi.
Aynı kızakta bu kadar kısa müddette ve bu düzeyde 2 geminin birden denize indirilmiş olması Türk savunma endüstrisi için bir birinci özelliği taşıyor.
İnşa edilen gemiler, istihbarat gözetleme ve keşif, arama kurtarma, terörizmle uğraş, denizde kontrol harekatı, deniz özel harekatı temel misyonlarını icra edecek. İkincil vazifeler olarak deniz hava harekatı, elektronik ve akustik harp, kara bombardımanı, asimetrik tehditlere karşı savunma, deniz nakliyatının korunması, amfibi harekat kapsamında takviye ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirilecek.
ASFAT Deniz Programları Yöneticisi Emre Koray Gençsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, HİSAR sınıfı açık deniz karakol gemilerinin birinci ikisinin birebir anda denize indirilmesinin gerisinde çok büyük gayret ve emek olduğunu söyledi.
“Bu çok büyük bir olay, çok kolay görülebilecek bir şey değil.” diyen Gençsoy, bu 2 geminin yanı sıra Türkiye ve Pakistan’da tıpkı anda 7 deniz platformunun inşasını gerçekleştirdiklerini vurguladı.
Bu projeleri eş vakitli yürütmenin çok ayrıntılı planlama gerektirdiğini, birtakım risklerin belirlenmesine, o risklere nazaran hareket etmeye ve karşılaşılan sorunları çözmek için çok esnek bir yapıya muhtaçlık bulunduğunu lisana getiren Gençsoy, Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi’nin birçok birinci barındırdığını belirtti.
Deniz Kuvvetlerinin muhtaçlığı doğrultusunda çok süratli bir kontrat süreci yürütüldüğünü ve 2 ayda tamamlandığını anlatan Gençsoy, kontrat etabında ASFAT’ın teklifiyle projeye elektrik tahrikli motorlar eklendiğini bildirdi. Gençsoy, şöyle konuştu:
“Böylece gemiler elektrikle tahrik yapabilecek hale getirildi. Bu bizim açımızdan bir birinci. Projenin üretim müddeti yalnızca 26 ay. Bu epeyce kısa bir mühlet. Savunma endüstrimiz için deniz platformlarında bu boyuttaki kompleks platformları için nitekim çok kıymetli bir amaç. Bu da bir birinci. Gemiye baktığınız vakit MİLGEM’i görüyorsunuz lakin tahliller baştan yapılarak daha hafifletilmiş bir gemi. Pervane sistemleri, şaft sistemleri değiştirilmiş bir gemi. Hatta burada da bir birinci var. Pervanelerimizin tüm tahlilleri, su altı gürültüsünden tutun da izine kadar bütün tahlilleri Türkiye’de, İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki laboratuvarlarda yapıldı. Pervane üreticisiyle karşılıklı teyitleşilerek ilerlendi. Bu da proje açısından bir birinci.
Bu kademeye gelmesinden evvel kızağa konurken yeniden mühletin azlığından kaynaklanan muhtaçlığa binaen yapılmış birtakım birinciler var. Bu da mesela 3 blok bir ortaya getirilerek bir mega blok oluşturuldu. Yalnızca çelik bir bloktan değil ileri düzeyde donatılmış bloklardan bahsediyorum. Bu da hem savunma endüstrimiz için kıymetli bir etaptı hem de bizim için bir gurur kaynağıydı.
Bir diğer birinci de 2 geminin birlikte denize indirilmesi. Bu çok karşılaşılan bir şey değil. ASFAT’ın öbür paydaşlarımızla ne kadar güzel organize olabildiğini, ne kadar esnek davranabildiğini gösteriyor. Bu gemi şu anda elektrik vermeye hazır. Hakikaten çok ileri düzeyde donatılmış gemiler bunlar. Bunu başarmak profesyonel bir grup, güçlü bir kadro ruhu, esneklik ve dinamizmle oluyor.”
AMBARGOLAR YERLİ TAHLİLLERLE AŞILDI
Yurt dışından temin edilen sistemlerde üstü kapalı ambargolar ya da projenin geciktirilmesine yönelik birtakım durumlar yaşanabildiğine değinen Gençsoy, risk olabilecek sistemlerle ilgili alt yüklenici firmalarla alternatif çalışmalar yürütüldüğünü, en ileri düzeydeki firmalarla mukaveleler yapıldığını ve sistemlerin dar takvime karşın yerlileştirilerek gemilere yetiştirildiğini söyledi. Emre Koray Gençsoy, “Hatta gururla söyleyebilirim şu anda sistemler geminin üzerinde şurası vaziyette. Gemiler elektrik vermeye hazır vaziyette, iner inmez liman kabul testlerine başlamaya hazır. Eksik ekipmanımız kalmayacak biçimde projeyi bu noktaya getirdik.” dedi.
“YERİNDE HAZIR” KONSEPTİ İLE İNŞA EDİLDİLER
Projede ayrıyeten yeni geliştirilmekte olan ulusal silah ve sensör sistemlerinin sonradan entegre edilmesine imkan sağlayacak “yerinde hazır” konseptinin kullanıldığına işaret eden Gençsoy, şunları kaydetti:
“Normalde gördüğünüz bir karakol gemisi lakin ağır silahlı bir gemi. Bu gemide sonar, hava savunma füzeleri, top, satıhtan satıha füzelerimiz var. Silah yükü ağır bir gemi. Gemi dizayn edilirken, yani güç kapasitesi, soğutma, ısıtma kapasiteleri, elektrik kablo yolları, boru sistemleri dizayn edilirken bütün bu sistemler gemin üzerindeymiş üzere düzenledi. Bu söylerken kolay, yaparken sıkıntı bir şey.”
ASFAT ÖBÜR GEMİLER İÇİN DE VAZİFEYE HAZIR
Emre Koray Gençsoy, Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi’nin toplamda 10 gemiden oluştuğunu ve AFSAT’ın yükümlülüğünün birinci ikisini yapmak olduğunu söyledi.
Bunun yanında ASFAT’ın projenin başka varyantlar için 4 farklı opsiyonu gerekli mercilere ilettiğini bildiren Gençsoy, bunlar ortasında ağır silahlı, hava savunma misyonu yerine getirebilecek platformlar bulunduğunu belirtti. Gençsoy, misyon verilmesi halinde bu platformları da maliyet aktif ve kısa müddette yapabileceklerini vurguladı.
