Büyükelçi Cüneyd, Anadolu Ajansının (AA) gündeme ait sorularını yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
Cüneyd, Türk savunma endüstrisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 20 yılda tüm zorluklara meydan okuyarak süper bir muvaffakiyet elde ettiğini vurgulayarak, “Her iki ülkenin de birbirlerinin tecrübelerinden ve uzmanlıklarından yararlanmalarına imkan tanıyan güçlü savunma endüstrileri ve kapasiteleri var.” dedi.
Büyükelçi Cüneyd, iki ülkenin “mükemmel” ikili ilgilere sahip olduğunun altını çizdi.
Ülkesi ve Türkiye’nin araştırma ve geliştirme ile uzun vadeli ortak teşebbüsleri keşfetmek de dahil kaynakların birleştirilmesi yoluyla iştiraklerini derinleştirdiğini kaydeden Cüneyd, tıpkı vakitte Pakistan ve Türk ordularının, tertipli ortak tatbikatları, karşılıklı ziyaretleri ve eğitimleriyle “mükemmel bir ilişkisinin” olduğunu vurguladı.
Cüneyd, Pakistan ve Türkiye’nin “MİLGEM” sınıfı savaş gemilerinin inşasına yönelik işbirliğinin, Pakistan Deniz Kuvvetlerinin kabiliyet geliştirmeleri açısından eşsiz kıymete sahip olmasının yanı sıra iki ülke ortasındaki dostluk bağlarını daha da pekiştirdiğini söyledi.
İki ülke ortasındaki diplomatik ve öteki üst seviye temaslarla ilgili de Cüneyd, başkanlar seviyesinde sık sık yapılan görüşmelerin “iki ülke ortasındaki ebedi dostluk bağlarının belirleyici bir özelliği olduğunu” vurguladı.
Cüneyt, “Pakistan ile Türkiye ortasındaki ikili siyasi istişarelerin 6’ncı oturumu temmuzun birinci haftasında tamamlanırken üst seviye bir askeri heyet, Memleketler arası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF) için İstanbul’daydı.” sözünü kullandı.
HİNDİSTAN İDARESİNDE KEŞMİR’DEKİ DURUM
Cüneyd, Keşmir’deki durumla ilgili olarak Hindistan hükümetinin bölgenin özel statüsünü “yasa dışı ve tek taraflı” iptal ettiğini belirterek, Hindistan’ı “uluslararası hukuku, normları ve uygulamaları ihlal etmekle” suçladı.
Büyükelçi Cüneyd, Hindistan’ın 2019’dan beri “bölgedeki yasa dışı işgalini sürdürmek için ek birlikler gönderdiğini” söyledi.
Hindistan’ın Keşmirlilerin temel hak ve özgürlüklerine karşı “eşi gibisi görülmemiş gaddar kısıtlamalar” uyguladığını belirten Cüneyd, “Bu aksiyonlar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK) kararları ve 4’üncü Cenevre Mukavelesi de dahil olmak üzere milletlerarası hukuku açıkça ihlal ederek işgal altındaki bölgenin tartışmalı statüsünü değiştirmeyi amaçlıyordu.” dedi.
Cüneyd, Hint güçlerinin “kordon ve arama operasyonları yürütmeye, protestoları şiddetle bastırmaya, ayrım gözetmeksizin saçma silahlar kullanmaya, Keşmirli siyasi önderleri hapsetmeye, çocukları kaçırmaya ve işkenceye” devam ettiğini belirterek, Hindistan’ın Keşmirlileri susturmak için “sindirme ve baskı atmosferi” uyguladığına dikkati çekti.
Hindistan’ı “çeşitli yasa dışı hareketler ve idari tedbirler yoluyla” bölgenin demografisini değiştirmeye çalışmakla suçlayan Cüneyd, bu ülkenin “yerel Keşmirlileri haklarından yoksun bırakmak ve onları kendi topraklarında azınlık yapmak için dışarıdan yerleşimciler getirdiğini” söyledi.
Cüneyd, son 4 yılda bölgede en az 780 Keşmirlinin öldürüldüğünü belirterek, Hindistan’ı bölgede keyfi gözaltılar ve yargısız infazlar da dahil olmak üzere insan hakları ihlalleriyle suçladı.
Büyükelçi Cüneyd, Hindistan’ın Keşmir direniş hareketini bastırmak için “uydurma suçlamalarla” Keşmirli başkanları, insan hakları savunucularını ve gazetecileri tutukladığını ve maksat aldığını söyledi.
KEŞMİR İÇİN DESTEK
Pakistan’ın “haklı mücadelelerinde” Keşmirlilerin yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan Cüneyd, “Pakistan, yükümlülüklerini yerine getirmeye ve ezilen Keşmirlilere sarsılmaz takviyesini vermeye devam edecek.” dedi.
Cüneyd, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) “Keşmirlilerin haklı davasının en büyük destekçilerinden biri” olduğunu belirterek, “İİT, Keşmirlilerin kendi bahtını tayin hakkını açıkça tanıyan ve Hindistan’dan insan hakları ihlallerini durdurmasını isteyen birkaç karar aldı.” dedi.
Uluslararası alanda da Keşmirlilere dayanağın olduğunu belirten Cüneyd, “Ayrıca ABD, İngiltere ve Avrupa Parlamentosu da dahil olmak üzere birçok ülkenin parlamentoları Cammu Keşmir konusunu tartıştı ve Keşmirlilere takviye verdi.” sözünü kullandı.
Türkiye’yi de Cammu Keşmir uyuşmazlığının BMGK kararları uyarınca adil bir formda çözülmesine yönelik “ilkeli ve manalı desteği” için öven Cüneyd, Türkiye’nin unsurlu duruşu ve dayanağının Keşmirliler için “teselli kaynağı” olduğunu söyledi.
